Age Of Empires'tan Ne Öğrenebiliriz?

Hayatımın oyunu! Age of Empires! Küçüklüğümden en çok, son yıllarda ise oynadığım tek oyun olan Age of Empires'i bilmeyeniniz var mı?

Bir strateji oyunudur. Ortaçağ tarihini yansıtan, o döneme etki eden tüm milletlerin bulunduğu bir savaş stratejisi oyunu. Bu yazıyı oyunu tanıtarak geçirmek istemiyorum. Sizden oyunu indirip oynamanızı istiyorum. Mutlaka oynayın. Oyunu halihazırda oynayanlar için de benim AOE'dan ne öğrendiğimi ve ne öğrenebileceğimizi paylaşmak istiyorum. O zaman sırayla başlayalım!

1. KAYNAKLARINI TESPİT ET

Tüm oyuncular aynı haritada benzer koşullarda oyuna başlıyor. Haritada yer alan ağaçlar, altın ve taş madenleri, balıklar ve hayvanlar bizim kaynaklarımızı oluşturuyor. Bu kaynakları tüketmeye başlamadan önce oyuna başladığın yerin konumunu iyi anlamalı ve işçilerini ona göre yönlendirmelisin.

Gerçek hayatta da durum aynısı.

Kaynaklarımızın farkında mıyız? Bu sorunun öncesinde başka bir soru sormak gerekiyor.

Gerçek hayatta "kaynak" nedir?

İnsanların aklına kaynak denildiğinde çoğu zaman para gelir. Özellikle "Kaynağın var mı?" sorusu siyasette bolca kullanılır. Genel olarak bir işe başlamadan önce de o işi yapmaya yarayacak maddi kaynak bulmak için arayışa girilir.

Türk Dil Kurumu'nda "Kaynak" kelimesi 8 farklı anlamıyla açıklanmış. Anlamlara bakıldığında suyun geldiği yerden, bilimsel referansa, paradan, metallerin birleştirilme işine kadar farklı anlamların olduğunu görüyoruz. Yani aslında kaynak bir işin başlangıcından bir arada kalmasına kadar ifade edilen bir anlam genişliğine sahip.

Ben insanların sahip olduğu kaynakları ikiye ayırıyorum. Canlı kaynaklar ve cansız kaynaklar. Bir insanın sahip olduğu fikirler ve beceriler canlı kaynakken, para cansız kaynaktır. Yani maddi şeyleri cansız kaynak olarak ifade ederken maddiyatı kullanma becerisini canlı kaynak olarak görüyorum. Bu bağlamda, maddi kaynakları çok fazla olan biri onu kullanacak becerilere sahip değilse o kaynak ne kadar işe yarar?