Daha ne yapabilirim?
- Mustafa Oğulcan Alımcı
- 27 Eyl 2019
- 3 dakikada okunur
Bir kulüp kurdum. Tavşanlı Karate Okulu Spor Kulübü.
Türkiye'de spor kulüpleri "dernek" statüsündedir.
Dernekler, sivil toplum kuruluşlarıdır. Topluma fayda sağlayacak işler yaparlar.
Gönüllülük esastır ve dernekler bağışlar ve yardımlarla işlerini yürütürler.
Ben de TKO'yu kurarken, kafamda öncelikle yaşadığım yer olan Kütahya Tavşanlı'da Karate-Do sanatını 5 yaşından itibaren çocuklara öğretmek ve bu sanatın içerdiği etkileri yayarak, disiplinli, saygılı, çalışkan ve sağlıklı insanlar halinde yetişmelerini amaç edindim.
Kulübü kurmadan önce 2015 yılına, öğretmen olarak ilk atandığım okul olan Ressam Abdullah Taktak Ortaokulu'nda yaşadıklarıma dönüp tekrar TKO'ya geleceğim.
Taktak'a atandım ve işlemleri yapmak okula gittiğimde alt katta geniş tavanlı bir 100 metrekare'ye yakın bir alanın olduğunu gördüm. Benden önce buradaki Beden Eğitimi öğretmeninin minderleri dizip Cimnastik çalışması yaptırdığını öğrendim. Daha öncesinde de konferans salonu olarak kullanılmaktaymış.
Fakat sonrasında bu alan kırık masa ve sıraların olduğu, yine bozulmuş masa tenisi masalarının depolandığı bir yer haline gelmiş. Gelir. Çünkü bir mekan insanıyla hayata gelir. Eğer o mekanı kullanacak insan yoksa orasının ruhu olmaz. Binalara ruh veren, okullara hayat veren insanların ruhudur, öğretmenlerin ve öğrencilerin ruhudur.
Okulun bu mekanı benim ilgimi çekmişti ve "acaba burayı nasıl değerlendirebilirim?" diye kendime sordum.
Okul başladı ve Kütahya'nın 6 boyunca soğuk geçtiğini farkettim. Sonrasında 23 Nisan'da yağan karı görecektim.
Kasım 2015'te okul müdürümüz Abdullah ÖZTÜRK'e "Hocam buraya Tatami alalım ve burayı spor salonu yapalım." diye bir öneride bulundum. Kendisi "Hocam sen aklından ne geçiyorsa yap biz destekleyelim." dedi. Ben de kısa sürede bu alanı temizledim ve minder sipariş ettim.
Ve burada Beden Eğitimi dersleri yapmaya başladık.

Beden Eğitimi dersleri yaparken Karate çalışmaları da daha sistemli olmaya başlamıştı. 5., 6., 7. ve 8.sınıfların her kademesi haftada 1 gün 2'şer saat olmak üzere Karate'ye geliyorlardı. Karate kursu o zaman "Egzersiz" kategorisinde açılmıştı. Matematik dersi "Destekleme ve Yetiştirme Kursu" olarak yapılıyordu. Aynı işi yaparak farklı bedeller aldığımız bir süreçti. Sonrasında Tavşanlı ilçesinin yetkilileri, spor konusundaki çabalarımızı ve ciddiyetimizi görerek kurslarımızı "DYK" olarak açtılar. Teşekkür ederiz! E bir şeyler beklentiyle olmuyor. İnsanlara kanıtlamak gerekiyor. Ne mutlu bize ki bu çabayı gören yöneticilerimiz var.
Spor salonunda 2 yıl boyunca dersler yapıldı. Beden Eğitimi dersleri öğrencilerin koreografi sergiledikleri bir çalışmaya dönmüştü. Hatta ben de aşağıdaki videoyu hazırlamıştım.
Spor salonu Beden Eğitimi derslerini öğrencilerin katılımıyla interaktif bir yapıya büründürmüştü. Bununla beraber Karate'de de başarılı olmaya başlamıştık.
2016 yılında katıldığımız il maçında genel klasmanda en çok madalyayı biz aldık.
2017 yılında katıldığımız Uluslararası Boğaziçi Karate Turnuvası'nda öğrencilerim İremsu BİLGİ, Zeliha DUYMUŞ ve İrem ESEN Takım Kata'da şampiyon oldular.
Bu esnada yine Ressam Abdullah Taktak Ortaokulu'nda bir oyun icat ettik.
Adı: RATOP
Ratop aynı zamanda geridönüşüm kampanyasına destek veren bir özelliği de bulunmakta. Tutamağı, 5 litrelik bidondan yapılarak bir spor aletine dönüştürmek mümkün.
Her yıl gelenek haline getirdiğim, sokakta yaşayan hayvanlar için Kedi-Köpek Evi kampanyasını da o zamanlar başlatmıştım.
Aynı yıl 5-D sınıfıyla kitap çıkarmıştık. Hatta videosunu bile çekmiştim.
Karateciler için tatil kitabı, onlarca okul içi proje ve maçlarda elde edilen madalyalar...
Öğretmenlik hayatımda şimdi Özel Çocuklarla çalışmaktayım. Fakat halen sosyal aktiviteler ve onlarca projeyle zamanını dolduruyorum.

Şimdi gelelim TKO'ya!
Tavşanlı Karate Okulu, sadece Karate öğretilen ve maçlara gidip sınırsız rekabetin içinde 5 yaşında spor yapmak için gelmiş bir çocuğa attığı bir tekmeden dolayı "OOOOO ŞAMPİYON GELDİ!" demek istemiyordum.
Devamlılık, disiplin, saygı ve gönüllülük bilinci içerisinde çocuklar ilham alsın istiyordum.
Size en son yaptığım bir kampanyadan bahsedeyim.
#tkodestek Kampanyası!

#tkoyadestek kampanyasının hikayesi şu:
Gaziantep'te Türkiye Şampiyonası yapılacaktı. Kulüp olarak gireceğimiz ilk Türkiye Şampiyonası'ydı ve maliyet oldukça yüksekti. O sırada Fenerbahçe Spor Kulübü de altında Ferrari'si olan futbolcuları ve Türkiye'nin en zengin ailesinin bir numaralı adamı olan kulüp başkanları Ali KOÇ -kendisine saygım sonsuzdur ama...- ile birlikte yine Acun ILICALI'nın sunduğu bir programda kulübün ekonomik durumunu düzeltmek için 10 TL, 20 TL SMS bağışı topluyorlardı.
Ben de dedim ki; BEN BİR KULÜP BAŞKANIYIM VE SPORCULARIMIN DESTEĞE İHTİYACI VAR. "Eğer insanlara bunu doğru anlatabilirsem ben de destek bulabilirim ve sporcularımı bir spor kültürünün en güzel faaliyetlerinden biri olan ulusal şampiyonaya götürebilirim."dedim.
Instagram'dan duyurdum ve Tavşanlı Belediyesi'nin de desteği ile 7000 TL para topladık ve maça gittik.
Evet. Ben bunu yapacağım. Çoğu insan "Yahu boşver ne uğraşıyorsun!" deseler de bunu ülkemin çocukları için bir sorumluluk olarak görüyorum. Çünkü ülkeni sevmek, milli bayramlarda Google görsellerden bulduğun bozuk pikselli bir Atatürk sözü paylaşmak değildir. Atatürk'ün "Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır!" sözünü benimsemektir.
Asıl soru şu:
SEN NEDEN YAPMIYORSUN?
Comments